38,7499$% 0.35
43,6916€% 0.31
51,6529£% 0.43
4.158,84%1,35
3.338,69%1,01
9.390,51%1,20
3 MAYIS 1944 Türk milliyetçileri için önemli bir tarihtir. Bu tarih tek parti iktidarının siyasal popülizmine ve II.Dünya Savaşı’nın seyri Rusya lehine gelişince sola savrulmasına bir başkaldırıdır. Sovyet yayılmacılığı bölge ülkelerini tedirgin etmeye başladığında iktidarın yalpalamasını çok yadırgamasak bile milliyetçi aydınlara reva görülen baskı ve işkenceleri kabul etmek ve unutmak mümkün değildir.
Savaşın seyrine göre yön değiştiren iktidar Nazi Almanyasından uzaklaşıp, sosyalist Rusya’ya şirinlik yapmaya başlayınca,aydınlar da komünist ideolojiye yönelmeye ve Rusya’ya övgüler düzmeye başlamışlardı.İktidardaki CHP önemli görevlere sosyalist düşünceli kişileri atamaya başlayınca Hüseyin Nihal Atsız çıkardığı ORKUN dergisinde Başbakan Şükrü Saraçoğlu’na iki mektup yazar. İkincisinde Sabahattin Ali’nin komünist fikirler taşıdığını ve vatan haini olduğunu belirterek Milli Eğitim bakanı Hasan Ali Yücel’in görevden alınmasını ister.
Aslında o günlere gelinceye kadar Başbakan da,iktidar mensupları da açık açık TÜRKÇÜ olduklarını dile getirirken gelişen konjoktüre göre politikada makas değiştirirler. Sabahattin Ali Atsız’ahakaret davası açar. 3 Mayıs’taki ikinci duruşmada üniversiteli gençler mahkeme salonuna alınmayınca Ulus’a doğru sloganlar atarak yürüyüşe geçerler. Hükümetin emriyle gençlere şiddet uygulanarak nezarete götürülürler.Tutuklamalar başlar. Atsız ve Atsız’a yoldaş olanlar hapse atılıp, akıl almaz işkencelere muhatap olurlar. 65 oturum süren “IRKÇILIK-TURANCILIK” davası sonunda hepsi beraat ederler. Onların içerde, ailelerinin dışarıda çektiği ıstırap ve çileler yanlarına kar kalır.Türk milleti sağ olsun diyecek kadar bu millete adanmış ruhlardı onlar. Onlar Türk milletinin bekası için her şeyi göze alan yiğitlerdi.
Her 3 Mayıs , onların hatırasını canlı tutmanın, iktidarda olanlara Cumhuriyetin kurucu değerlerinin en başında TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ’nin olduğunu yeniden hatırlatmanın vesilesidir.
Bir çok milliyetçi kurum ,dernek ve siyasi parti bu tarihte önemli anmalar tertiplerler. Uzunköprü Türk Ocağı’nın düzenlediğiprogram da çok güzel,Ocak başkanı değerli kardeşim Murat Selvi’nin gönüllerimizi ısıtan,duygularımızı dalgalandıran konuşması da çok özeldi. Çanakkale Mehter Takımı ayakta alkışlandı. Hasan Efe Yücel kardeşimizin dombra dinletisi ilgiyle izlenirken,Ozan Ethem’in konseri gençleri coşturdu. Kompozisyon yarışmalarında ödül alan çocuklar sanırım bu geceyi ömür boyu unutmayacaklar,hayatları boyunca TÜRK olmanın gururunu yaşayacaklardır.
Gündüz Kırkkavak köyünde medfun Mora fatihi Gazi Turhan Bey’in türbesini ziyaret eden ve vakıf geleneğini yaşatarak etli pilav ikramında bulunan Türk Ocağımızın yöneticilerine ,türbede Kuran tilaveti ve duada görevli Mustafa ve Necmi Hocalarımıza teşekkür ediyorum.
Sayın Muhtarım, ev sahibi olarak programa katılman ne güzel olurdu. Ama sen katılmayacağını, Uzunköprü belediyesinin ay sonunda yapacağı törende yer alacağını söylemişsin.
Türklük için gaza meydanlarında inanılmaz gayretler gösteren Turhan Bey ceddimizin mescidinde namaz saatini beklerken hep seni düşündüm. Davete katılıp katılmamak elbette senin bileceğin iş. Ama o mescidi temiz tutmak, hiç değilse turist kafileleri geldiğinde veya bir derneğin programı olduğunda özen gösterip temizletmek senin görevin değil midir?
Vakıflara ait bir eserde biz izinsiz iş yapamayız demişsin. Tamer Bey, sen define kazısı yapmıyorsun. Duvarlardaki örümcek ağlarını aldırıp, halıyı süpürteceksin. Temizlik için izin almaya gerek var mı sayın Muhtarım? O tahrip edilmiş mescit ve mezbelelik olmuş türbenin ayağa kaldırılması,restore edilip ziyaretgah haline getirilmesi için ne mücadeleler verildiğini sen de bilirsin. Sana on dakikalık bir temizlik mi angarya geliyor? İnan ki ziyaretçilerin konuşmalarına tanık olunca senin adına ben utandım.
Tamer Bey Türk Ocağı’nı 2016 tarihinde ikinci defa biz açtık. İlk defa 1927 yılında açılmış. Bugün İlçe Halk Kütüphanesi olarak kullanılan bina TÜRK OCAĞI binasıdır. Atatürk’ün izni ve desteği ile hayat bulmuştur. Bilmiyor olabilirsin ama, bu derneğin siyasetle iştigali de tüzük gereği yasaktır. Bu şanlı Ocak, Cumhuriyeti kuranların kutsal ocağıdır. Korkmaya gerek yok sayın Muhtarım.
Kurban Bayramı Öncesi Canlı Hayvan Nakillerine Yeni Düzenleme